TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Karayolu Yolcu Taşımacılığı Sektör Meclisi olarak, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız ile birlikte uzun süredir planladığımız ‘Karayolu Yolcu Taşımacılğı Mevzuat Çalıştayı’mızı geçen hafta İstanbul’da gerçekleştirdik. Bu, mevzuat çalıştayımızdan önce bakanlık yetkilileri ile birlikte iki önemli çalışma yapmıştık.
O çalışmalarda bakanlık, daha önce gündeme getirdiğimiz konularla ilgili ciddi bir hazırlık yaptı. Bu çalıştayın verimli geçmesindeki en büyük etken de, bu hazırlıklar oldu.
O yüzden ben başta sayın Ulaştırma Hizmetleri Düzenleme Genel Müdürü Murat Baştor olmak üzere bütün ekibine teşekkür ediyorum. Genel Müdür Yardımcısı Haydar Ufuk Kale beye, Daire Başkanı Kerim Civelek beye de hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Desteklerini esirgemeyen Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı İstanbul 1. Bölge Müdürü Serdar Yücel beye; bu çalıştayın hayata geçirilmesinde kilit rol üstlanan TOBB Genel Başkanımız Rıfat Hisarcıklıoğlu bey nezdinde TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tamer Kıran’ beye, Türkiye Sektör Meclisleri Genel Müdür Vekili Çelebi Doğan hanıma ve Bilgi İşlem Müdürü Mert Dayanır’a emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Çalıştaya gelince; güzel ve çok verimli bir toplantı olduğunu söylemek isterim. Bütün sektör mensupları ve firma sahiplerinden gelen gerekli sorunlarımızı ve çözümlerimizi en yetkili makamlar düzeyinde gündeme getirme fırsatı bulduk Şunu görüyoruz, zor bir süreçten geçtik; bir taraftan pandemi, diğer taraftan halen de devam eden Ukrayna-Rusya savaşının ağır yaraları sarılmaya devam ediliyor. Sektörde ciddi bir atıl kapasite birikti. Özmal sayıları, özmal yaşları, çoğalım katsayıları, cezalar buna benzer birçok sorunu gündeme getirdik.
Bu çalıştay, bir anlamda bakanlık yetkilileri ile yapılmış bir üst toplantı niteliğindeydi.
Tabii Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile birlikte, bu üst toplantının bir sentezinin yapılıp taleplerin karşılıklı olarak görüşülmesi de lazımdır. Bunun için en geç aralık ayı içersinde iki günlük bir çalıştayın daha yapılması gerekiyor. Bunu da Ulaştırma Hizmetleri Düzenleme Genel Müdürü Murat Baştor bey ile konuştuk. Sayın Genel Müdürümüz de bunun doğru bir yaklaşım olduğunu dile getirdi. Yani bütün bu çalışmaların semeresini göreceğimiz ve sonuçlarını alacağımız iki günlük bir çalıştayın yapılması gerektiğine o da inandı.
Burada gündeme getirilen sorun ve talepleri tek tek ele alıp inceleyecekler, artıları ve eksileri belirleyip ona göre bir yol izleyecekler. Tabii bu süreçte bizler de yine hem kendi içimizde hem de onlarla birlikte çalışacağız. Sonuçta söz konusu olan kamu yararı ve tüketici yararı ise, yapılması gereken ortak akılla sorunlara çözüm üretmek… Tüketici yararına tüketici haklarını koruyan, ülke ekonomisine katkı sağlayan, kaynak israfını önleyen, sektörde sürdürebilirliği sağlayan bir düzenleme yapılması gerektiği apaçık. Tabii geçtiğimiz 20 senenin birikimi olan mevzuattaki birikmiş sorunlar var, dolayısıyla aslolan mevzuatın sürekli değiştirilmesi değil, güncellenmesi olmalıdır. Ama artık hepsini de içine alan yolcu ve yük taşımacılığını birbirinden ayıran iki bölümlük yönetmelik hazırlanması gerektiği konusunda biz talebimizi ilettik Ulaştırma Bakanlığımıza. İnşallah onlar da konuyu bu şekilde değerlendirilecekler. Burada önemli olan sektördeki sürdürülebilirliktir; yani varlığını devam ettirebilmektir.
Yukarıda da dile getirdim; sektörün en önemli sorunu, gerek pandemi gerek Ukrayna-Rusya savaşıyla başlayan maliyet artışları ve onların tetiklediği yüksek enflasyon nedeniyle maliyetlerdeki aşırı artıştır. Onlar yukarı doğru gitmeye devam ederken, maliyetlerin aşağı düşmesi artık imkansızdır. Bakınız yaz sezonunun sona ermesiyle birlikte sektörümüzde fiyatlar aşağı doğru eğilmeye başladı ve her zamanki gibi amansız rekabet de başladı. Oysa bizim üzerinde durmamız gereken asıl hususlar şunlar olmalıdır:
Kaynak israfını önlemek, haksız ve yıkıcı rekabetin önüne geçmek, şoför sayılarını verimli bir şekilde düzenleyerek boş şoför ile ilgili zarar etmemek ve hatta az da olsa kâr etmek.
Onun için kilometre maliyet hesabının yapılması lazım. Onun altında fiyat kesilmemesi lazım. Firmalarımızın da fazla sefer yapmadan, dolu sefer yapmayı hedefleyen bir ortak çalışma yapması lazım.
Gündemimizde vardı zaten; yine söyleyeyim taşıma organizatörlüğü konusunu bir yönetmelikle düzenleyip artık hayata geçirmemiz gerekiyor. Bu üst oluşum sayesinde firmalar güçlerini birleştirecek, kaynakları verimli kullanacak, sefer planlamasıyla boş otobüsler kaldırmayacaktır.
Bununla asla zarar olmayacak, yılın her döneminde kazanç daim olacaktır. Bunun önünün açılması için de mutlaka hat esasının getirilmesi lazım, sınıflandırılmanın getirilmesi lazım.
Herkes her hatta istediği zaman, istediği yere sefer açamamalıdır. Mevzuatta da bu var, bakanlığın buna karşı 11. maddedeki yaptırımları uygulaması lazım.
Ülke ekonomisinde tüketici yararı sağlayacak, çevreye en az etki edecek düzenlemelerin yapılması lazım. Bizim taleplermizde, sırf kendini koruyup kollayan değil, tüketiciyi de düşünen bir mantık ve kurgu var.
Dahası ülke ekonomisini korumak var. Ulaşım güvenliğini arttıralım, ulaşım konforunu arttıralım istiyoruz. Karayolu yolcu taşımacılığını sürdürülebilir hale getirmek istiyoruz. Bu meslekte çalışan insanların ve firmaların niteliğini arttıralım istiyoruz.
Diyoruz ki mali yeterlik, mesleki yeterlik ve mesleki saygınlık kavramlarının altının mutlaka doldurulması gerekiyor.
Firmalarımızın daha kurumsal yapılara evrilmesi lazım; kendi iç denetimlerini yapan, iç denetim sistemini kuran, oto kontrol yapan bir düzenin firmalarda olması lazım.
Yani üç tane otobüsten bir firma kurulması dönemini kapatmak lazım. Firmalarımızı birleşmeye zorlayacak düzenlemeler yapmamız lazım, iş birliklerin önünü açarak daha güçlü oluşumların önünü açmak lazım. Firmaların ekonomik açıdan önünü açarak, kaza risklerini en aza indiren bir otobüs şoförlüğü sistemini kurmak için yönetmelikte gerekli düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Tüm bunları çalıştayda dile getirdik. Biz taleplerimizi ilettik bakanlıkta bunlar üzerine çalışacak. Dediğim gibi aralık ayında karşılıklı belki arada bir ikili bir konferans toplantısı yapabiliriz. Burada karşılıklı görüşmeler olabilir; ama aralık ayında yapılacak toplantı sonucunda artık yeni haliyle beraber 2023’e yeni yönetmelikle girmemiz gerektiğine inanıyoruz. İnanıyorum ki Ulaştırma Bakanlığımız da bu konuda gerekli çalışmaları yapacak. Yaptığını biliyor görüyoruz; yapmaya devam edecekler ve 2023 yılına az önce dediğim nitelikleri taşıyan bir yönetmelikle girmiş olacağız diye düşünüyoruz. Öte taraftan çalıştaya katılım iyiydi; ben firma sahiplerimize, meslektaşlarımıza, sivil toplum örgütlerimize hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum, herkes ciddi katkılar sağladı. Sonuçlar inşallah sektörün beklediği gibi olur diye düşünüyorum.
YHT’nin yaygınlaşmasına karşı değiliz Ulaştırma Bakanımız, yüksek hızlı trenlerle (YHT) ilgili verileri paylaştı. Rakamlarda ciddi yükseliş var. Ama bizim esas olan sorunumuz hızlı trenle değil. Buradaki sıkıntı, fiyat politikasıyla alakalı. Demiryolu taşımacılığından devleti zarara uğratan popilist fiyatlandırmanın artık son bulmasını istiyoruz. Fiyatları düşürüp haksız rekabet oluşturmak kimsenin yararına değil. Makul mantıklı zarar etmeyen fiyatlarla taşımacılık yapmasını biz de destekleriz. Havayolu da demiryolunu da denizyolunu da. Bu modların mutlaka geliştirilmesi lazım. Bu sistem birbirini tamamlayacak sistemler; ve karayolu ile birlikte bunların entegre olması gerekiyor. Ulaşımın önündeki engellerin kaldırılması lazım. Biz şunu biliyoruz uzun yolda yolcumuz uçağa gitti, kısa yolda tren bizden pay alacak. Bunların hepsi öngördüğümüz şeyler. Ama öngöremediğimiz en önemli şey, korsan taşımacılık. Korsan taşımacılık denizyolunun da, havayolunun da, devletin de aleyhinde olan bir şey. O yüzden korsan taşımacılığın etkin denetimle caydırıcı hale getirilmesi lazım. Cezanın caydırıcı olması lazım. Onu da ağırlıklı bir şekilde gündeme getirdik. Bundan sonra çalışmalarımız bu yolda ilerleyecek.