MAPAR OTOMOTİV YÖNETİM KURULU BAŞKANI YALÇIN ŞAHİN: Kendi içimizde birlik olmazsak Ankara’ya bir şey anlatamayız « Güle Güle Gazetesi

21 Kasım 2024 - 14:21

MAPAR OTOMOTİV YÖNETİM KURULU BAŞKANI YALÇIN ŞAHİN: Kendi içimizde birlik olmazsak Ankara’ya bir şey anlatamayız

MAPAR OTOMOTİV YÖNETİM KURULU BAŞKANI YALÇIN ŞAHİN: Kendi içimizde birlik olmazsak Ankara’ya bir şey anlatamayız
Son Güncelleme :

25 Nisan 2024 - 14:36

5.670 views

ÜLKE olarak, sektör olarak tarihimizin en zorlu sınavlarından birisinden geçiyoruz. Ayakta kalabilmek bile başarının ölçütü sayılmaya başladı. Uzun yıllardır kan kaybı yaşayan otobüs sektörü, altından kalkılması zor bir maliyet sarmalının içerisinde. Geliri artırma alternatifi de pek olmayan bir sektör. Güzel günlere sağ salim ulaşmak için sabır önemli ama, maalesef yetersiz. Tedbirler; hem de radikal tedbirler almamız gerekiyor. Satış, servis ve yenileme alanında sektörün güvenilir çözüm ortağı olan MAPAR Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Şahin ile bu kritik dönemeçte kapsamlı bir röportaj yaptık. Pazarı sorduk, öngörülerini aldık, sektörün yaşadıklarını ve yaşayabileceklerini kendisine sorduk. Yalçın Şahin, her zamanki dost yaklaşımı ile otobüsçüye özellikle yatırım konusunda uyarı ve önerilerde bulundu. ‘Mecbur değilseniz otobüs yatırımı yapmayın’ uyarısında bulunan Şahin, bir ara söylediği ‘yüzde 50 peşinatınız yoksa otobüs almayın’ uyarısını güncelleyerek, ‘yüzde 70 peşinatınız yoksa’ya çevirdi. 2025 ortaları ve 2026’nın ilk aylarında ciddi bir düzelme beklediğini de söyleyen Yalçın Şahin, otobüsçüyü o tarihlere kadar çok dikkatli ve temkinli olmaya çağırdı. Yalçın Şahin, ayrıca sıfır ve ikinci el oto­­­büs fiyatlarının söz konusu dönemde gerileyeceğinin de altını çizdi. İşte Şahin ile yaptığımız söyleşi:

GÜLEGÜLE: Uzun bir aradan sonra otobüs pazarı geçen yıl binli rakamı buldu. Siz MAPAR Otomotiv olarak bu parlak yılda nasıl bir performans sergilediniz? Pazarın bugünü ve yarını hakkındaki öngörünüzü paylaşır mısınız?

PAZAR YİNE 4 HANELİ OLACAK

ŞAHİN: Geçen yıl sıfır ve ikinci el otobüste ciddi bir hareketlenme yaşandı. Sıfır otobüs almak isteyenler daha yılın başından itibaren peşinatlarını ödeyip otobüs yatırımı yaptı. Öyle ki, yılın ilk yarısında sözünü ettiğimiz bini aşkın otobüs satılmıştı. Bugün bakıldığında, öngörüde bulunup o şekilde otobüs alanların kârlı çıktığını görebiliyoruz. Adam peşinatını yatırıp 10 milyon liraya otobüs alıyor, otobüsü teslim aldığı tarihte rakam 14 milyona çıkıyor. Yani yüzde 40 kâr etmiş oluyor.

MAPAR Otomotiv olarak böyle bir senede iyi bir performans ortaya koyup, hedeflerimize ziyadesiyle ulaştık. 2023 yılında 113 sıfır otobüs, 350’yi aşkın ikinci el otobüs satışı gerçekleştirdik. Bu yılki hedefimiz ise 100 bandında sıfır otobüs, 250 adet bandında da ikinci el otobüs satmak… Yılın ilk 4 ayındaki satışlarımızı dikkate aldığımızda, çok büyük bir aksilik olmazsa bu rakamlara erişeceğiz.

2023 böyle geçti; 2024’ün de hızlı geçeceği 1000’li rakamlarda otobüs satılacağı görülüyor. Nitekim 3 büyük marka, 11-12 aya kadarki üretimlerini zaten şimdiden satmış durumda.

Bir batma çıkma, herhangi bir doğaüstü afet veya bir savaş olmadığı sürece rakam bu şekilde gerçekleşecek; tabii 3 marka ekstra bir üretim yapmazlarsa…

Bu artışlar gerçek artışlar mı; bunu hep beraber göreceğiz. Ama bana göre gerçek ve istikrarlı tablo 2025’te belli olacaktır. Benim gördüğüm 2025’te biz yeniden 600-800 adetlere döneceğiz.

Ben 2024’ün verimli bir yıl olacağı kanaatindeyim.  Turizm şu anda çok iyi gidiyor. İsrail-İran arasındaki gerilim, bir savaşa dönüşmez, turizme olumsuz bir etki etmezse Sayın Bakanımızın da söylediği gibi ülkemize bu yıl 50-60 milyon civarında turist gelecek. Bu, aynı zamanda iç pazarı hareketlendirecektir. Şehirlerarası taşımacılık da aynı şekilde hareketlenecek. Yani firmalar rekabet yapmazsa, taşıma fiyatlarını doğru belirler ve verimliliği esas alırsa, kazançlı çıkacaklar.

GÜLEGÜLE: Otobüs fiyatları çok yükseldi, diğer taraftan ise enflasyon kaynaklı otobüsçünün sırtındaki yük çok daha ağırlaştı. Buna rağmen pazarın bin bandına çıkmasını hangi nedenlere bağlarsınız?

OCAK 2026 MİLAT OLACAK

ŞAHİN: Hatırlasanız pandemiden çıktığımızda ilk kriz patlak verdi. Enflasyon yukarıya çıkmaya başladığında eş zamanlı olarak Rusya-Ukrayna savaşı başladı. Burada sadece otobüs fiyatlarına bakarsak yanılırız. Her şeyin fiyatı olağanüstü derecede arttı. Bunun sonucu olarak parası olanlar yatırım yerine dövize, altına döndü ve kâr etti. Dönüp baktığınızda Türkiye’de enflasyon yüzde 160’a çıkınca sadece otobüsçülükte değil her sektörde derin bir sıkıntı oluştu. Mesela Avrupa’nın enflasyon ortalaması yüzde 10 bile değilken, araç fiyatlarını dışarıya döviz bazında yüzde 30-40 ve hatta yüzde 100 zamlı olarak sattılar. Bakın 220-270 bin euro arasında olan otobüsün fiyatı, bir anda 500 bin euroya çıktı. İşte bunu öngörenler, önceden alım yaparak işi ticarete bile dönüştürdü.

Bu yüksek fiyatlar nereye kadar derseniz; 2024’ün sonuna kadar araç fiyatları da, ev fiyatları vs böyle devam edecek. Gelecek yılın ortalarından başlamak üzere geri bir düşüş sürecinin yaşanacağını düşünüyorum. ‘Oh’ diyeceğimiz tarih ise Ocak 2026 olacak. 

Hatırlayalım fiyatlar neden yükseldi; çünkü elimizde yeterli araç da yoktu. Önemli markalara baktığımızda ellerinde stok yoktu. Şehirlerarası ve turizmciye gereken otobüs sayısı aşağıdaydı. Bu da otobüse karşı talebi fazlalaştırdı. Şimdi döndüğümüzde bu arz-talep meselesinde, talep azalmaya başladığında 2.el fiyatları da mutlaka geriye gelecek. Yeni fiyatlar da en geç 2025’in ortalarında TL bazında değil, döviz bazında geri gelecek. Euroyu devlet yasaklamadı bunu bilelim. Bu kadar net konuşuyorum.

GÜLEGÜLE: Sizin daha önce otobüsü alanlara uyarılarınız vardı: ‘Cebinizde yüzde 50 peşinatınız yoksa sıfır otobüs yatırımı yapmayın.’ Bu uyarınız hala geçerli mi?

MECBUR DEĞİLSENİZ ALMAYIN!

ŞAHİN: Koşular daha da kötüleşti; ben şu anda bırakın yüzde 50’yi, ‘kendi firman yoksa, zorunlu değilsen otobüs alma’ diyorum. Bakın ben bir satıcıyım; niye almayın diyorum çünkü yatırım zamanı değil, çok daha başka argümanlarla çok daha fazla para kazanabiliyorsun. Diyelim 10 milyon liranız var; bunu bankaya yatırıyorsunuz ve bir yılda 5 milyon kazanıyorsunuz. Bunu 12 aya bölün, 400 bin lira eder ve kesinlikle hiçbir otobüs bu parayı kazanamıyor.

Şu anda Türkiye’de ticaret yapmak çok zor çünkü para, para olarak daha büyük bir değer ve para, para olarak hiçbir ticarette kazanamayacağınız parayı kazandırıyor.  Böylelikle kazası yok belası yok, 3 tane şoförle de uğraşmıyorsun. Ben doğruyu savunuyorum. Ben hiçbir zaman elzem değilse otobüs alana ‘Kardeş sen otobüs alma’ diyebilirim, şu anda da onu söylüyorum. Eğer Allah korkusu yoksa faizle bir problemi yoksa, hiçbir değer parayı çalıştırarak geliştiremez. Bu hep böyle gitmeyecek tabii; onun için 2026’yı işaret ediyorum. İki yıl sonra enflasyonun yüzde 10’lar seviyesine ineceğine inanıyorum.

GÜLEGÜLE: Otobüs pazarındaki büyümede ikinci el fiyatlarının yüksek oluşunun bir etkisi var mı?

İKİNCİ ELDE BÜYÜK KÖPÜK VAR

ŞAHİN: İkinci elde muazzam bir köpük var ve ben bu fiyatların geri geleceğini de söylüyorum. Nitekim köpük azalmış gibi görünüyor. Şu anda çok büyük stok olmasa da, oluşumlar başladı. Stoklar arttıkça da -ki artması kaçınılmaz- arz-talep meselesi fiyatlar da gerileyecektir. Piyasa olarak şu anda sarmalın doyma noktasına geldik, artık geri sarmaya başlayacağız. Yaz ayını geçtikten sonra zirveye ulaşmış olacağız. Ondan sonra daha hızlı gelmeye başlayacağız. Belki bu aralarda da fiyatlar doğru olmazsa geriye gelmeler başlar; çünkü tam şu anda sezona geçiyoruz. Zaten turizm iyi geçecek gibi görünüyor. Bayramda dahil Antalya, Çeşme bölgesini ben analiz ediyorum. Oralar yüzde 90-100 doluluklarla geçtiler; bu da parlak bir sezonun müjdecisi gibi…

Yani çok basit; bardağın su dolmasını düşünün, şehirlerarası ve turizmde ne kadar araca ihtiyaç var biliyoruz. Bunun üzerine çıktığımızda suyun taşması misali bir boşalma kaçınılmaz olur. Olacak çünkü inanın bugün ikinci elde dünyanın en pahalı ülkesiyiz. Böyle olunca da dışarıya ikinci el otobüs satma şansımız kalmıyor. 

GÜLEGÜLE: MAPAR olarak bir de otobüs yenileme hizmetiniz var. Bugüne kadar çok başarılı işlere imzanızı attınız ve namınız sınırları aştı. Bu alanda neler yapıyorsunuz?

YENİLEMEDE ÇOK İYİ GİDİYORUZ

ŞAHİN: Otobüsün markası ne olursa olsun özenle, ustalıkla, orijinal yedek parçayla; önünü, arkasını, içini ve aksamlarını komple yeniliyoruz. Dediğiniz gibi bu alanda çok başarı sağladık.

Biz eskiden yurtiçinde çok iyiydik, şu anda yurt dışında da tahmin edemeyeceğimiz mesafeler kaydettik. Fransa’dan, Belçika’dan, İspanya’dan ve değişik ülkelerden araçlar geliyor; yeniliyor gönderiyoruz. Geri dönüşler de muhteşem. Aslında baktığınızda otobüs piyasası için diğer markaların bize teşekkür etmesi lazım. Biz yenileyerek iharacat yapmış oluyoruz. Adam yeni model hazır arabayı gördüğü anda, daha pahalı da olsanız hazır olan arabayı alıyor. Gittiği yerde iş bulabiliyor, çok borçlanmıyor.

GÜLEGÜLE: Bu hizmet zincirini genişletmeyi düşünüyor musunuz?

ŞAHİN: Her an genişletiyoruz zaten. Bursa’da şu anda yeni bir yatırımımız olan minibüs dizaynıyla yürüyoruz. Bunun için de bir yer arıyoruz. Hatta 1-2 yerle pazarlık içindeyiz. VIP’deki minibüs grubunu tamamen ayırabiliriz. Çok iyi VIP’ler yapmaya başladık bu sıra, paylaşmaya başladık. Onun da tanıtımını mutlaka yapacağız. Tabii bu arada vasıflı eleman bulmak çok zorlaştı. Elektrikte de, mekanikte de kalifiye eleman bulamıyorsunuz. Biz bir adım daha atıp karavana da gideceğiz. Ama bunların hepsi dediğim gibi yapmış olmak için değil, aşama aşama doğrusunu yapacağız.

GÜLEGÜLE: Bir çözüm ortağı olarak zaman zaman sektöre dair yorum ve uyarılarda da bulunuyorsunuz. Şu andaki tablo ve ne yapılması noktasında neler söylersiniz?

2+1 EN BÜYÜK LÜKSÜMÜZ

ŞAHİN: Öncelikle bir bayramı geçtik tüm otobüsçülerin bayramını kutluyorum. İnşallah gelecek Kurban Bayramı’nda da otobüsçü yatırımının ve çabalarının karşılığını alır. Otobüsçülerin en büyük gider hanesi mazot, bunun yanında SGK, kaskolar, personel giderleri, lastik, akü vs maliyetler hem de çok büyük oranda artmaya devam ediyor. Ama baktığınızda taşıma fiyatları doğru belirlenmiyor. Her firma kendine göre bir yol çizdiği için de sorunlar çözülemiyor. Bir de kendi aralarında yaptığı yıkıcı rekabet de yok mu; ben bunun için hep söylüyorum; otobüsçünün kendine verdiği zararı bir başkası vermiyor. Kendi bölgesinde olduğu halde, dost olduğu halde kendi aralarında anlaşıp hat planlamaları yapmıyorlar, verimliliği ve kârı artıramıyorlar. Biz ne yazık ki birbirimizi batırmaya çalışıyoruz. Sektör kendi içinde düzelemezse Ankara’ya bir şey anlatamaz. Çok büyük bir camiayız, ama bu camia birbiri ile doğru geçinmesini bilmiyor.

Otobüsçü maliyetlendirmeyi bilmiyor. Mesela 2+1, mesela ücretsiz servis, mesela ikramlar… Harcanan para, mesai, zaman, lastik her ne derseniz deyin giden hepimizin parası.

Artık 2+1 uygulamasına çok ciddi bir sınır getirmemiz gerekiyor. Bu lüks yüzünden bizim olması gereken paralar heba oluyor. İnsanların parası fazlaysa zaten 2+1’den ziyade 2+2 koltuğun ikisini de satın alır yine gider. Hem bayramda seyranda telaş fazla olmaz. Bugün 40 kişiyle 41 kişiyle 55 kişi aynı değil. yüzde 30-35 yolcu demektir.  Bunu toplam bazda çarpın 300-500 otobüslük bir tasarruf söz konusu olar. Bu oranda mazot tüketimi de azalır, peronlar da rahatlar, havamız da daha az kirlenmiş olur. Öte taraftan maliyetin azaldığı için yolcunu da ucuza taşımış olacaksın.

2+1 oranı, her firmanın filosu için yüzde 10 ile sınırlandırılmalıdır. Bunun için de gerekli girişimler yapılabilir ve mevzuat düzenlemesine gidilebilir.

Buna yetkililerin de sıcak bakacağını düşününüyorum; çünkü sonuçta heba olan bizim ülkemizin öz kaynağıdır. İlla ki 2+1 diyen varsa da fiyat farkını yüzde 30’lara çıkarmalıdır, öyle 5-10 lira ile bu iş olmaz. Bu arada sevindiricidir ki 2+2’ye yönelen firmaların sayısı artıyor. Bunların örnek alınması gerekiyor.

YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.