METRO TURİZM YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÖZGÜR AYYILDIZ: 10 yıl önceki sektör aynı sektör değilse ‘MEVZUAT’ neden aynı? « Güle Güle Gazetesi

26 Aralık 2024 - 14:38

METRO TURİZM YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÖZGÜR AYYILDIZ: 10 yıl önceki sektör aynı sektör değilse ‘MEVZUAT’ neden aynı?

METRO TURİZM YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÖZGÜR AYYILDIZ: 10 yıl önceki sektör aynı sektör değilse ‘MEVZUAT’ neden aynı?
Son Güncelleme :

15 Haziran 2024 - 9:49

116 views

BELKİ de setör için en kritik sezonun arifesindeyiz. Umudumuz var, beklentimiz büyük… Bunun için yatırım yapıyor, yeni hat ve sefer planlamaları yapıyor, hizmet kadrolarımız oluşturup eğitiyoruz. Kim bilir bu sezonda geçmiş kayıplarımızın bir kısmını da olsa telafi ederiz diye umutlanıyoruz. Neden olmasın, yeter ki ‘bozucu’ olmayalım! Sektörün dev firması Metro Turizm de, sezona arı gibi hazırlanıyor. Bir yandan sıfır otobüs yatırımı planlayan şirket, diğer taraftan da büyük ve kurumsallaşmış bireysel otobüsçüleri bünyasine katıyor. Özellikle 60 otobüslük büyük bir filoya sahip olan Şahin ailesinin Metro’yu tercih etmesi, orta Anadolu’da dengeleri belirleyecek bir operasyon. İş birliği töreninde Metro Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Ayyıldız ile bir söyleşi yaptık. Hem bu operasyonun detaylarını hem sezon beklentilerini hem gelecek planlamalarını ve hem de sektörün haleti ruhiyesini konuştuk. İşte çarpıcı söyeşimiz:

GÜLEGÜLE: Sezon öncesi Seyit Şahin ve Şahin ailesiyle ses getiren bir işbirliğini hayata geçirdiniz. Aile artık 60 otobüsüyle Metro şemsiyesi altında hizmet verecek. Bu işbirliği hakkında neler söylersiniz, başka bireyselcileri de bünyenize katacak mısınız?

METRO BİREYSELCİYİ KOLLAR

AYYILDIZ: Öncelikle tabii ki bu operasyondan dolayı çok mutluyuz; emeği geçen başta Seyit Şahin olmak üzere kardeşi Serkan Şahin’e ve Şahin ailesine teşekkür ediyorum. Filomuza katılan bu 60 otobüs ile İç Anadolu bölgesinde çok büyük bir yapılanmaya gideceğiz. Daha çok yere, daha fazla sefer planlaması yapacağız.  Metro Turizm bir taşıma organizatörü, özellikle kurumsallaşmış bireysel yatırımcılar Metro markası adı altında onun güçlü altyapısını, güçlü acente ağını, güçlü satış ağlarını kullanarak kârlarını elde ediyor. Metro, zaten ilk günden bu yana böyle bir ideoloji ile kurulmuş bir şirket. Sayın Galip Öztürk başta olmak üzere şirketin 92 yılından beri kurmuş olduğu strateji ve ideoloji bu şekilde… Biz de bu yönde hareket ederek şirketin gelecek planlamasını yapıyoruz. Bu çerçevede birçok temas ve girişimlerimiz var. İleri dönemde ailemize katılacak bireysel yatırımcılar olacak, sona yakın olan görüşmelerimiz de var. Artık gerçekten yükselen maliyetler, kârların düşmesi, sektörün içinde bulunduğu zor durum bunların hepsini göz önünde bulundurduğumuzda Metro Turizm olarak, bireysel yatırımcılara bireysel otobüsçü arkadaşlarımıza filo büyüklüğünün hiçbir önemi olmaksızın elimizden gelen desteği sağlamaya çalışıyoruz.

Hem komisyon konusunda hem artık paranın maliyetinin bu kadar yüksek olduğu dönemde ödeme konusunda yapmış olduğumuz inovasyonlarla, yeniliklerle tercih sebebi olmaya başladık, daha da fazla aracın katılacağına inanıyoruz. Önümüzdeki günlerde sıfır araç yatırımlarımız da olacak onları bekliyoruz. Filomuzun yaşını daha da gençleştirecek hamlelerde bulunmaya devam edeceğiz. Metro Turizm olarak hedefimiz, 2024 ve 2025 yılı içerisinde yolcularımıza en üst düzeyde kaliteli hizmet vermek adına önemli yatırımlarımız olacak.

Tekrar Şahin ailesiyle yaptığımız iş birliğine gelirsek; Ben kendilerine de ayrı ayrı teşekkür ediyorum, uzun görüşmeler sonucunda hayırlı bir şekilde ticareti bitirdik, kendileri de bu konuda bizlere güvenip inandılar. Sonuçta çok ciddi bir sermayeyi bizim yönetimimize teslim ettiler, bize de bu teveccüyü gösterdiler. Biz de Metro isminin büyüklüğünü, onlara katma değer sağlayacağımızı kendilerine anlattık ve onlar da sonuç olarak Metro Turizm’i tercih etti ve ortaklığımız başlamış oldu.

Araçlarn belgeye kayıt işlemleri tamamlandı ve seferler aktif olarak çalışmaya başladı. Tabii bölgede Şahin ailesi ile iş ortaklıklarımız olacak, bölge işletmeciliği konusunda iş ortaklıklarımız olacak. Yine Çorum, Kırşehir, Nevşehir illerinde de kendileri ile beraber birlikte Metro Turizm’in acentelik faaliyetlerini onlara sonuna kadar güvenerek teslim edeceğiz. Bu araçlarla beraber İç Anadolu’daki hâkimiyetimizi daha da arttırmayı hedefliyoruz. Tüm Metro camiasına hayırlı olmasını diliyorum, emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Sağ olsun diğer iş ortaklarımız da bu sürecin tamamlanmasında ciddi özveri gösterdiler onlara da teşekkür ediyoruz. İnşallah peronlara sığmayacak, taşacak kadar otobüsleri yan yana getirip Metro’nun bünyesine katmaya devam ederiz.

GÜLEGÜLE: Bu çaba ve girişimleriniz de gösteriyor ki, bu sezondan beklentileriniz yüksek. Neler söylersiniz?

BU SEZONU HEBA ETMEYELİM

AYYILDIZ: Sezonun gerçekten yoğun geçeceğini ön görüyoruz. Önümüzde 9 günlük Kurban Bayramı tatili var. Bunun yanı sıra okullar da kapanacak ve özellikle üniversiteliler, seyahatlere büyük bir hareketlilik katacak. Zaten artık sektörde şöyle bir durum oluştu; mevsimsel etkilerin işe yansımasını çok fazla hissediyoruz, kış aylarında doluluklar, kapasiteler ciddi anlamda düşüyor, yaz aylarında ise artan talep şiddeti ile beraber otobüs ihtiyacı doğuyor. Onun için bir yandan öz mallarımızı artıracağız, diğer taraftan da Şahin ailesi gibi bireyselcileri bünyemize katıp otobüs sıkıntısı yaşamayacağız. Talebin en yoğun olduğu dönemde bile yeteri kadar otobüs ve yeteri kadar seferle yolcumuza hizmet vereceğiz.

İnşallah aksilik olmaz da bu sezondan beklentimizi karşılarız. Bakınız piyasalar daha stabil hale geldi, akaryakıt fiyatındaki dalgalanmalar biraz daha azaldı, umarız böyle devam eder; hükümetin sıkılaştırma politikaları da zaten bu şekilde devam ediyor. İnşallah sezon sadece Metro Turizm için değil tüm sektör için umulanın gerçekleştiği bir sezon olur.

Zahmetli, sorumluluğu yüksek, kaptanından araç içerisindeki görevli hizmet memuru arkadaşlarımıza kadar; bilet kesen arkadaşlarımızdan tutun da  yönetici arkadaşlarımıza kadar herkesin ciddi bir emeği var bu işte.

Sonuç olarak evet baktığınızda bir otobüsün içine 40 kişiyi koyarak A noktasından B noktasına götürdüğünüz bir iş olarak görünse de, arka tarafında çok fazla dinamik içeren bir iş. Onun için Allah hepimizin yardımcı olsun; umarım tüm sektör için kazasız, belasız, bol kazançlı, bereketli bir sezon geçiririz. Yıkıcı fiyat rekabetinden uzak duralım, hizmet kalitemizle rekabet edelim.

Bakın bilinçsiz rekabet felakete sürükler, ben bu cümleyi daha önce de kullandım önceki röportajlarımda. Artık bu saatten sonra gerçekten işletmecilerimizin daha bilinçli ve sorumlu davranması gerekiyor. Ortada çok büyük bir sermaye ve emek var, öte taraftan milli serveti de heba etmemek gerekiyor. Kış zor geçti, bu aylardaki kayıplar inşallah çok daha fazlası ile telafi edilir. Sektör inşallah çok ferah bir yaz sezonu geçirir, tek temennimiz o!

GÜLEGÜLE: Bakanlık mevzuat değişikliği ile yüzde 30’un altına bilet kesme ile ilgili bir sınırlama getirdi ve sanal bilet satışları ile kontrol edilecek. Bunu olumlu buluyor musunuz ya da farklı bir görüşünüz var mı?

MEVZUAT YENİDEN YAZILMALI

AYYILDIZ: Şimdi olumlu ve olumsuz tarafları veya handikapları olacaktır… Aslında sistemin biraz daha dinamik olması gerekiyor, biliyorsunuz biz fiyatlarımızı 4 ayda bir güncelleyebiliyoruz. 4 ayda bir güncelleyebildiğimiz noktada da neyle karşılaşıyoruz maliyet değişimleri ile karşılaşıyoruz, bu sefer fiyatları arttıramadığımızda, tavan fiyatı uygulamasında bir değişikliğe gidemediğimizde, otomatikman o süre zarfının bitmesine kadar işletme zararı ile karşı karşıya kalıyoruz.

 Şimdi bu yapılan uygulama evet belki bilinçsiz rekabeti regüle etmek amaçlı uygulamaya alınmış bir karar, kulağa hoş geliyor tabii; ama şu da var burada aslında yönetmeliklerin ve kanunların revize edilmesi gerektiğini düşünüyorum, daha dinamik olması gerektiğini düşünüyorum.

Şimdi şöyle düşünün sektörün 10 yıl önceki hali ile şimdiki halleri bir mi; HAYIR! Ama 10 yıl önceki uygulama ve mevzuatlar şimdiki uygulamalar bir olduğu zaman, bir uyumsuzluk durumu ortaya çıkıyor. Dolayısıyla mevcut koşulları dikkate alan, yeni durum ve uygulamaları içeren bir mevzuata ihtiyaç var.

Bunun için de sektörün iyi dinlenmesi, iyi analiz edilmesi gerekiyor. Bir kere daha fazla dikkate alınmamız gerekiyor. Öte taraftan TOFED’in öncülüğünde bir kez neyi nasıl isteyeceğimizi kendi aramızda belirlememiz lazım. Yani neyi istediğimiz net şekilde anlaşılsın. Bunun için de ortak akıl şart. Mesela yüzde 30; uygulamalar yıl içerisinde çok değişkenlik gösteriyor, yüzde 30’un altında bilet kesilmemesi müşteri memnuniyeti açısından olumsuz bir durum da yaratabilir.

Bazı firmaların uyguladığı öyle politikalar var ki, dolu gidip dolu gelse, tam kapasite gidip tam kapasite gelse dahi maliyeti karşılayamadığı halde, ne amaca hizmet ettiğini bilmediğimiz şekilde çok düşük fiyatlar uyguluyor.

Şimdi bu fiyatı uygulayan aracın modeli 2006-2007-2008; yani 10 yaş üzeri araçlar olduğunda, diğer taraftan amortisman değeri çok yüksek olan 0-3 yaş arası 15-20 milyon lira olan araçlara verdiği zararların etkisi çok büyük oluyor. O yüzden yaş ile alakalı  da, fiyat ile alakalı da, oranlarla alakalı da gerçekten genel anlamda hem müşteriyi hem D1 yetki belgesi sahiplerini hem de bireysel otobüs yatırımcılarını koruyacak genel bir çalışma yapılması gerekiyor. Bunların bir konsolide olarak düşünülmesi gerekiyor. Bunlar bir birinden ayrılmaz zincirler, halkalar… Halkanın birinde absürt bir durum veya uyumsuz bir durum olduğu zaman, diğer bütün süreçler aslında birbirlerine silsile yoluyla olumsuz etki ediyor.

GÜLEGÜLE: Otobüs fiyatları yüksek oranda arttı. Şu anda bir otobüs 500 bin Euro civarında, bu rakamları doğru ve normal buluyor musunuz?

ÖN ÖDEMELİ SATIŞ SIKINTILI

AYYILDIZ: Şimdi şöyle bir durum var, pandemi sonrasında üretici firmaların satış stratejilerine bağlı olarak fiyatlar böyle değişkenlik göstermeye başladı. Biliyorsunuz sipariş bazlı bir üretim var, üreticiler ön ödemeli bir sistemle çalışıyor. Bununla alakalı da baktığımızda, az önceki konuştuğumuz konuya geliyoruz yine; bir düzenleme olması gerekiyor. Şimdi bugün ben otobüsü 8 ay sonrasına teslim alacağım, bir ödeme gerçekleştirdiğimde bunun ortalama vadesi 4 ay olur. Bugün borçlanma faizinin aylık yüzde 6 civarında olduğunu düşünürseniz, aslında ben bugün 6 veya 8 ay sonra teslim alacağım otobüse yüzde 24 fazla bir maliyetle elde etmiş oluyorum. Tamam bu zamana kadar enflasyon hep yükselerek gitti, yüzde 24 maliyetin üzerinde bir enflasyon oldu, fiyat artışı onu karşıladı, karşılayamadığı durumda da bu sefer pazarda bir durgunluk oluşacak, uyumsuzluk oluşacak. Bu sefer araçlar yatırımcılar tarafından satışa çıkartılacak, satılamayacak, çalıştırılmak istenecek çalıştırılamayacaklar… Bu sefer ne olacak, kamu hizmeti aksayacak… Yani beklenen ciddi bir risk var… Güzel bir soru sordunuz, bunların hepsini bütün bir çerçevede değerlendirip nihai tüketici olan müşterileri koruma altına alınacak önlemlerin alınması gerekiyor.

YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.