ÖRGÜTLENME KOMİSYONU BAŞKANI MUSA ÇAKTIR: TOFED’e yetki verin korsan bitsin! « Güle Güle Gazetesi

27 Kasım 2024 - 03:30

ÖRGÜTLENME KOMİSYONU BAŞKANI MUSA ÇAKTIR: TOFED’e yetki verin korsan bitsin!

ÖRGÜTLENME KOMİSYONU BAŞKANI MUSA ÇAKTIR: TOFED’e yetki verin korsan bitsin!
Son Güncelleme :

15 Kasım 2022 - 14:19

237 views

HİÇ bir belgesi olmadığı halde özellikle yoğun dönemlerde korsan taşımacılık yapan sayısız otobüs var. Evet mücadele var; ama onlar ‘yola devam’ diyorlar. Bunlar suç işliyorlar. TOFED Örgütlenme Komisyonu Başkanı Musa Çaktır ise, özellikle ‘belgeli’ korsan taşımacılığa dikkat çekiyor. Yönetmelikle ellerini bir belge ile sağlamlaştırsa da, Musa Çaktır’a göre bunları faaliyetleri yasanın dışına çıkıyor. Mesela; D2 belgesi ile acente açılamayacağının altını çizen Çaktır, başta İstanbul olmak üzere pek çok ilde bu belge ile tarifeli seferler yapılıyor, ofislerde biletler satılıyor. Başkanı olduğu komisyonun bu konuda verdiği mücadeleyi de gazetemize anlatan Musa Çaktır’ın bu söyleşisini ilgi ile okuyacağınızı düşünüyoruz.

GÜLEGÜLE: Uzun yıllardır TOFED’in yönetiminde yer alıyorsunuz. Şu anda federasyondaki göreviniz ne? Göreviniz ile ilgili yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

Mücadelemizi yoğun olarak sürdürüyoruz

ÇAKTIR: An itibariyle Örgütlenme Komisyon Başkanı’yım, Genel Sekreter Yardımcısı’yım ve aynı zamanda da Bireysel Otobüsçüler Dernek Başkanı’yım. Örgütlenme Komisyonu olarak başlıca görevimizden birisi korsan taşımacılıkla mücadeledir. Öte taraftan yıkıcı rekabeti önlemek de komisyonumuzun görevleri arasında. Bu amaçla bölge toplantıları düzenliyor, fiyat istklarına katkı sunuyoruz. Yeni derneklerin kurulması, mevcut derneklerin denetlenmesi de bize ait.

GÜLEGÜLE: Otobüsçünün ekmeğini çalan korsan taşımacılık ile alakalı neler yapıyorsunuz?

1.700 kilometre yapanlar bile var

ÇAKTIR: Genelde bölgelerden gelen şikâyetler üzerine harekete geçiyoruz. Hep aynı şeyler duyuyoruz. Son dönemlerde belgelerdeki karışıklıklar nedeni ile korsan taşımacılığın meşrulaştırıldığını görüyoruz. Aslında korsan taşımacılık yok, belgeli haksız kazanç ve bizim emeğimize saldırı var. Biz bunları gördük. Daha önce çok kısa yolda çalışan ve 100 km üstü taşımacılık yapamayan ve sokak aralarından kalkan otobüslerin artık, elindeki belgelere dayandırarak bırakın 100 kilometreyi, 1700 km kadar da yol yapabildiklerini görebiliyoruz. Bunlarla ilgili çalışmalarımızı yapıyoruz. Esnafın ve sektörün bize verdiği bilgiler doğrultusunda korsan minibüsler ile mücadele ediyoruz ve ‘bunlarla alakalı ne yapabiliriz’ sorusuyla bize geldiklerind, gidip oradaki durumu inceliyoruz, resimlendiriyoruz, gerekli mercilere bildiriyoruz ve bunun sonucunu da alıyoruz.

GÜLEGÜLE: Bu çalışmaları sadece İstanbul için mi yoksa tüm Türkiye için mi yapıyorsunuz?

Faaliyet alanımız tüm Türkiye

ÇAKTIR: TOFED, sadece İstanbul’un değil, Türkiye’deki tüm otobüsçülerin federasyonudur. Dolayısıyla faaliyet alanımız da 81 ili ve bağlı ilçeleri kapsıyor. Komisyon olarak hangi bölgeden şikayet alıyorsak, hemen oraya hareket ediyoruz. Yakın zamanda pek çok il ziyaretimiz oldu, olmaya da devam edecek.

GÜLEGÜLE: Ağırlıklı olarak bu ziyaretlerde ne gördünüz? İstanbul’u düşünürsek korsan taşımacıların adresi genelde nereler oluyor?

İstanbul Beylikdüzü çok sıkıntılı

ÇAKTIR: Korsan taşımacılıkla ilgili son dönemlerdeki en büyük yaralarımızdan bir tanesi İstanbul’da, en çok da Beylikdüzün’de. Trakya’ya çalışan firmalarımızın, sektör mensuplarımızın bunlarla mücadele ederken yıldıkların gördük. Keza benzer durumu Çanakkale bölgesinde görebiliyoruz, Edirne’de görebiliyoruz… İstanbul Anadolu yakasına baktığımız zaman da, zaten belediyelerin almış oldukları belgelerle beraber bizimle vermiş oldukları mücadeleleri görebiliyoruz. Yoğunlaştığımızda yaralarımıza en çok tuz basan ve en çok sıkıntı veren yerlerden biriyoruz, ulaştırmaya da bildiriyoruz netice alamıyoruz. Belgesiz olan belgeleri yetersiz. Çünkü D2 belgesi ile acente açmış gibi düşünün. Onların da hepsi belgeli korsan.

Bunlar belgeli korsan dedik ya, yetmeyen belgelerinin içine bir de kendi işlerini sokuyorlar. Aslında bu belge ile acente açamazlar. Biliyorsunuz sadece grup taşımacılık ile ilgilidir D2 belgeleri. Ama bunlar hem acente açıyor hem bilet kesiyor hem sıraya giriyor; yani tarifeli sefer yapmaya başlıyor. Bunlarla ilgili bütün detayları yetkililere vermemize rağmen, bugüne kadar çok iyi bir sonuç alamadık. Bahsettiğim yerle ilgili UKOME’nin dışında, trafik bölge müdürlüğünden tutun da, gittikleri il ve ilçelerdeki belediye başkanlıklarınakaymakamlıklarıa, valiliğe kadar çıkıyoruz. Ayrıca ulaştırma bölge müdürllükleriyle de sürekli temas halindeyiz. Sıkıntılarımızın yetkililerin hepsine iletilmesine rağmen bir çözüm bulamadılar. Ama amacımız sektörün bu yaralarını en iyi şekilde kapatmaya çalışmaktır. Yani mücadeleye devam!

GÜLEGÜLE: Bununla ilgili hayati bir şey yapılabilir mi yani neler yapılabiliri anlattığınızda onlara önerileriniz ne oluyor bunlarla ilgili?

Açıkça emek hırsızlığı yapıyorlar

ÇAKTIR: Şunu görebiliyoruz; tamam bir kanun çıkarılıyor veya bir belge çıkarılıyor veya herhangi bir yönetmelikten bir şey yapılıyor tamam da denetim hiç yok. Gittiğimiz pek çok yerde denetim noksanlığını gördük. Bu denetim noksanlığı gidermek için, TOFED olarak her ilde örgütlendiğimiz için, bize de resmi yetki verilsin istedik, isteriz de. En azından onlarla beraber yapacakları uygulamalarda ve denetimlerde bizleri de yanlarında götürebilirler diye düşünüyoruz. Ne yapılabilir diye şunu da söyleyebilirim; herkes yaptığı iş hangi belgeye dayanıyorsa o işi yapsın istiyoruz. Bu şekilde taşımacılık yapanların da, açık ve alenen zaten kendi belgeleri içinde çalışmadıklarını başkasının emeklerine hırsızlık yaptıklarını görebiliyoruz.

GÜLEGÜLE: Burada hayati vurucu konu şu olmalı mı o zaman Musa Bey; hani TOFED bu konuda ulaştırma bakanlığından yetki istiyor bu yetki ile beraber bu sorunun çözümüne katkı sağlayıp ortadan kaldırmanın peşindeyiz diyorsunuz yani.

Denetimin bir parçası olmak istiyoruz

ÇAKTIR: Kesinlikle öyle. Eğer biz de bu denetim sürecinin içerisinde olursak; çünkü biz sahada çalışanlarız ve işin uzmanıyız, sektörün içinden geliyoruz, neler olabileceğini, neler yapıldığını çok iyi biliyoruz ve bunları zaten detayları ile beraber kendilerine sunuyoruz. Dolayısıyla biz sektörün tek sivil toplum kuruluşu olarak yanlarında olursak, sahada daha fazla iş yapabileceğimize ve korsan taşımacılığı bitirebileceğimize inanıyoruz.

GÜLEGÜLE: Bakanlığa bu konudaki talebinizi ilettiniz mi; ilettiyseniz son durum ne?

Yetkiyi almanın peşini bırakmayacağı

ÇAKTIR: Çalıştayda da bu talebi dile getirip, yetki istediğimizi bakanlık yetkililerine açıkça bildirdik. Yani bir sivil toplum kuruluşu olarak bizim yetkimiz olmalı dedik. Sektörün yanında sektörün, beraberinde yetki istediğimizi söyledik. Ama bu isteğimizi daha net olarak dillendirip, yetkiyi alıp sonuca varmak istiyoruz. Federasyonumuzun etkinliğini kullanarak, bakanlık yetkililerine konuyu daha detaylı anlatarak inşallah yetki alacağız.

GÜLEGÜLE: Çalışma derken TÜRSAB modeli bir denetim sistemi mantıklı mı?

TÜRSAB gibi denetleyici olmalıyız

ÇAKTIR: Biz zaten genelde oradan yola çıkıyoruz. TÜRSAB, nasıl saha denetimlerine çıkıp ya da kendileri denetim yaparak bir sonuç alıyorsa, biz de bu şekilde resmi bir yetki alıp bu sorunların çözümünü sağlayabiliriz. TÜRSAB gibi, ‘acente belgesi var mı veya yokmu’yu denetleyebiliriz. Ya da denetim anında ekiplerin yanında olmak istiyoruz, yani denetleme yapılırken biz de yanında olabiliriz dedik.

GÜLEGÜLE: TÜRSAB denetleyebiliyor ya; TOFED de Ulaştırma Bakanlığı’ndan yetki alıp bu denetimlerde bulunmak mı istiyor?

Bizim de odamızın olması lazım

ÇAKTIR: Böyle bir yetkiyi yıllarca istediğimiz halde, bakanlık buna hiç yaklaşmadı. Bakın sektör meclisimiz var, ticaret odalarında önemli sayıda sektör temsicimiz var; konu bu olunda etkisiz ve eksik kalıyoruz. Düşünebiliyor musunuz; yani odamız yok sadece temsil edildiğimiz bir meclis var. Ve bu meclisten de yetki almak kolay bir şey değildir. Ama biz çalışmalarımızı biraz detaylandırıp, bu denetimlerde bulunmanın önünü açacağız. Tekrar ediyorum evet biz resmi bir kuruluş değiliz; ama tarafız ve dolayısıyla da bizleri ciddi manada etkileyen bu korsanlarla mücadelenin denetleyici noktasında olmak istiyoruz.

GÜLEGÜLE: Yetki verilirse denetimlerle ilgili neler yapabilirsiniz?

D2 ile acente açma hakları yok

ÇAKTIR: Bize verilecek yetki çerçevesinde sıkıntının yaşandığı her yere gidip yapılan haksılığı ortadan kaldıracağız. Çünkü bu işi en iyi bilen bizleriz. Acenteye gidip ‘kardeşim sen hangi belgeleri kullanıyorsun, nasıl bir taşımacılık yapıyorsun. Hangi belge ile taşımacılık yapıyorsun’ diye soracağız. Eğer D1 ile taşımacılık yapıyorsa, araçları 25+1 değilse yaptığı yanlış ve belgeli korsan oluyor, yani kendi belgesinin kapsamının dışında çalışıyor; dolayısıyla korsanlık yapıyor. Eğer D2 ise acente açma zaten hakkı yok, açacaksa bile bir merkezden, bir büro içinde bilet kesme şansı yoktur. Toplu halde alacağı 15 tane yolcuyu, bir noktadan alıp bir başka noktaya getirmesi demektir bu. Ama hem acente açıp, hem bilet kesip, hem tarifeli gibi ‘şu saatlerde kalkacağız’ diye taahhüt veriyorsa, ben o denetlediğim firmadaki yanlışları yazarım, belge kapsamı hangi  ilgiliyi bağlıysa bildiririm. Önce Ulaştırma Bakanlığı’na bildiririm, ‘yok öyle değil, bu trafiği ilgilendiriyor’ derse ve o da ilgilenmez ise UKOME’ye bir şekilde oradan belirleyecekleri insanla birlikte bunu çözmeyi hedefliyoruz.

GÜLEGÜLE: Aydın’da yaptığınız bir çalışma var olduğunu söylediniz. Bize kısa olarak anlatır mısınız?

Aydın’da akıl almaz şeyler var

ÇAKTIR: Aydın’da biz gittiğimizde dediler ki ‘burada minibüsler peron yapıyorlar’. ‘Böyle bir şey olabilir mi’ dediler, biz de dedik ki ‘tamam bir soralım bakalım nasıl, hangi belge ile yapıyor’ diye… Sorduğumuzda kooperatif kurmuşlar, hem D1’lerini de almışlar hem trafikteki kayıtları da vardır. Çıkış girişlerde herhangi bir sıkıntı yokmuş. Ama peron olarak baktığında her ne kadar bir belgeye dayandırmışsalar bile bu otobüsçü ile rekabettir. Gittikleri yollar 200-250 km…  Bizim esnafımız 250 km üzeri eserlerde 80 liraya yolcu taşırken, onlar 350 kilometre için yolcudan sadece 30 lira alıyorlar; el insaf!

Dolayısıyla bu adil değil. Bunlarla ilgili daha farkı bir şeyler düşünülmeli, mesela başka bir belgelendirme olabilir. Bize göre bir otogarda sadece D1 belgesi olan otobüs firmaları faaliyet gösterebilmeli. İlçe minibüsleri ve bu tür kooperatiflerin yerleri ilçe otogarlarıylaydı.

Hiçbir sıkıntımız olmuyordu. Herkes ona göre gidiyordu, ona göre çıkıyordu. Şimdi otogardan rahat bir şekilde çıkabiliyorlar; araç 18 koltuklu mu, 25 koltuklu mu buna bakılmıyor.

ÖRGÜTLENME KOMİSYONU BALIKESİR’DE
ÖRGÜTLENME KOMİSYONU KUŞADASI’NDA
ÖRGÜTLENME KOMİSYONU BURSA’DA
ÖRGÜTLENME KOMİSYONU MANİSA’DA
ÖRGÜTLENME KOMİSYONU AYDIN’DA

YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.